Sosyal Medya

Makale

İran, Irak’ı ilhak ederse

Bir İran ve Åžia uzmanı olan Kuveytli düşünür Prof. Dr. Abdullah en-Nefîsî, İran’ın temelde üç problemi olduÄŸunu söyler: 1. Askeri üstünlüğü, 2. Bölgede kültürel yalnızlığı ve 3. Tarihsel nefreti (ötekisinden).

İran’ın özelde Suriye, Lübnan, Irak ve Yemen genelde de tüm bölgedeki irrasyonel siyasetini bu üç hakikatinden bağımsız düşünemeyeceÄŸimizi söyler. 

OrtadoÄŸu’da ve bahusus Körfez bölgesinde İran’ın askerî üstünlüğünün aklını örttüğünü ve dolayısıyla agrasif yayılmacı politikalar izlediÄŸini söylemek bir sırrı ifÅŸa etmek manasına gelmez, zira artık herkes bunu görmektedir.

Bu güç zehirlenmesi o dereceye varmıştır ki, Tahran milletvekili Ali Zakanni 2014 Kasımında; ‘Arap dünyasında dört baÅŸkent Tahran’ın elinde’, açıklamasını yapmıştı. Beyrut, Sana, BaÄŸdat ve Åžam.. Burada zikredilen dört baÅŸkentin kadim olarak Sünnî baÅŸkentleri ve dahi Osmanlı ÅŸehirleri olduÄŸunu hatırlatmalıyız.

İran bu iÅŸe giriÅŸirken bütün Sünnî dünyayı karşına aldığını elbette bilir. Bunun bir mezhep çatışmasını tetikleyeceÄŸini de bilir. Bu övünç kaynağı ve bir kazanım olabilir mi? 

Tam da bu askerî üstünlük sebebiyledir ki, Ä°ran; mutedil, gulat, mezhepçi ayrımı yapmaksızın tüm dünya Åžiîlerinin hâmisi benim diyor..

Meselâ Mısır’da 2013 yılında 3 yandaşıyla beraber öldürülen Åžiî din adamı Hasan Åžehate’yi ÅŸehit ilan etmiÅŸti. Kim bu adam? Mü’minlerin annesi Hz. AiÅŸe’ye ağır hakaret eden ve galiz lanetler okuduÄŸu için öldürülen fanatik bir zat. İran rejimi ve Hamaney’e baÄŸlı Abna sitesi Åžehate’yi “deÄŸerli alim” olarak tanımlamış ve destek vermiÅŸti. İran, Mursi’yi bu Åžiî din adamını korumadığı için de kınamıştı...

Yine bu askerî üstünlüğün saÄŸladığı körlük sebebiyle gulat Nusayrîlere sahip çıkmakta bir beis görmemektedir. Oysa büyük Caferi âlimi, Allame Mâmakânî, onlara lanet okuduktan sonra; “Muhammed b. Nusayr en-Nemîrî İmam Ali b. Muhammed al-Askerî’yi rab olarak görürdü.. Haramları da helal kıldı. Erkekle nikaha cevaz verdi…” gibi ibarelerle zikreder. (Mikbâsu’l Hidâye: 2/374)

Fars Haber Ajansına göre, Suriye’de direnişçilerle gerçekleÅŸtirilen çatışmada öldürülen 46 İran askerini anma töreninde konuÅŸan Anayasayı Koruyucular Konseyi Genel Sekreteri Ahmet Cenneti, İran’ın muktedir lideri Hamaney’in, “İranlı gençlerin İran-Irak savaşı zamanında olduÄŸu gibi İslâm’ın küfürle savaÅŸtığı Suriye cephesine gitmek için ısrarla izin istediklerini” söylediÄŸini nakletmiÅŸti.

Ziyaretlerinden birinde Hamaney’in, (İran-Irak savaşını sonlandıran) barış kararnamesinden üzüntüyle söz ettiÄŸini ve ‘Åžehadetin kapısı kapandı. Fakat ÅŸimdi tekrar açıldı. Bu gençler kutsal savunma (İran-Irak savaşı) zamanındaki aÅŸk ve ÅŸevkle, İslâm’ın küfürle savaÅŸtığı Suriye cephesine gitmek için ısrarla izin istiyorlar’ dediÄŸini de aktarmıştı.

İran’ın askeri üstünlüğünün aynı zamanda en büyük zaafı olduÄŸunu söyleyelim. Zira bu güç zehirlenmesi tüm Müslümanlara sahip çıkması ve kendi geleceÄŸini bütün Müslümanların geleceÄŸiyle beraber inÅŸa etmesi hakikatini unutturmuÅŸ, ulus devlet refleksleri ve dar mezhep çıkarları perspektifinden Åžia’yı Ümmet’ten ayırarak hareket etmesini saÄŸlamıştır.

İran’ın bölgede kültürel yalnızlığı da baÅŸka bir handikapıdır. Fars milliyetçiliÄŸinin tâ İran’ın fethinden beri Arapları aÅŸağıladığı, bedevî Arapların fethini içlerine sindiremediÄŸini kendileri de söylerler. 

Ancak Åžiî İran’ın ötekisinden tarihsel nefreti ise üzerinde genişçe durulması gereken baÅŸka bir önemli meseledir. 

Benim asıl sormak istediÄŸim soru ise ÅŸudur: EÄŸer İran gözünü daha da karartır, Irak’ta (Irak Kürt bölgesi hariç) bir halk oylamasına gidip, “İran’a iltihak etmek istiyor musunuz?” sorusunu sorsa ve çoÄŸunluktan da “Evet” cevabını alsa ve bu referandum sonucu gereÄŸi Irak’ı ilhak etse, bu hamle OrtadoÄŸu’yu nasıl etkileyecektir? 

Irak’ta demografik yapının Åžiîlerin lehine deÄŸiÅŸtirildiÄŸini de hatırda tutarak bu sorunun muhtevasını iyi düşünün derim.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.